Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof.Dr. Metin Feyzioğlu ve aralarında Baro Başkanımız Av.İbrahim Kerem ERTEM’in de bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanından gelen Baro başkanları, TBMM’de bir araya gelerek, “darbenin karşısındayız” mesajı verdi.
Türkiye Cumhuriyeti, 15 Temmuz 2016 gecesi, tarihinin en büyük saldırısına uğramıştır. Demokrasinin kalbi Türkiye Büyük Millet Meclisi dahi, darbeye kalkışan demokrasi düşmanlarının, içeride milletvekilleri bulunduğu sırada havadan ve karadan saldırısına maruz kalmıştır. Çok sayıda güvenlik görevlisi ve sivil vatandaşımız katledilmiş; birçok devlet binası da tahrip olunmuştur.
Bu kalkışmayı gerçekleştirenlerin devlet içine sızmış ve “Fethullah Gülen Cemaati” adıyla bilinen bir terör örgütü olduğu ifade edilmektedir. Yargı ve emniyet güçleri içine sızmış bu yapının, yakın geçmişte, kendine bağlı hakim, savcı ve polisler eliyle, devlet kurumlarında ve bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri’nde sahte delillerle büyük bir tasfiye gerçekleştirdiği ise tarafımızca bilinmektedir. Adı geçen örgütün, bu tasfiye sonunda boşalan yerlere kendi kadrolarının yerleşmesini sağladığı anlaşılmaktadır.
Geçtiğimiz gün yaşanan kanlı kalkışmanın, işte bu kadroların oluşturduğu söz konusu terör örgütünün eseri olduğu yetkililerce belirtilmektedir.
Darbe girişimi; Devlete bağlı sağduyulu ve milli asker ve polislerin, iktidar ve muhalefet partileri ile yurt çapında yaygın demokratik kitle örgütlerinin, medyanın, Türkiye Barolar Birliği’nin, istisnasız tüm Baroların ve elbette vatandaşlarımızın kararlılıkla karşı durması sonucunda engellenmiştir.
Bu kanlı girişimi, “senaryo” gibi ifadelerle yumuşatmak ve çarpıtmak, öncelikle darbeye kalkışanların katlettikleri ve yaraladıkları binlerce insanımıza haksızlıktır.
Bundan sonra yapılması gereken, devletin içinde yuvalanmış olan bu terör örgütünün hukuk çerçevesinde ve ivedilikle devlet yapısından ayıklanmasıdır.
Hain darbe girişiminin, hiçbir şekilde milli ordumuza leke sürmesine izin verilemez. Bu noktaya nasıl gelindiğinden dersler alınarak, yargı, polis, ordu ve tüm devlet bürokrasisinde liyakat sistemi hayata geçirilmelidir.
Bütün terör örgütleri karşısında olduğu gibi adı geçen terör örgütüne karşı da devletin en etkili gücü, hukuk kurallarına uygun davranmaktan kaynaklanan meşruiyetidir. Bu sebeple, terörle mücadelede kalıcı başarı sağlanması için soruşturma ve kovuşturmaların adil yargılama kuralları çerçevesinde yürütülmesi zorunludur. Avukatların, şüphelilerle görüşme ve ifadeler alınırken hazır bulunma yetkileri başta olmak üzere savunma yetkilerini kullanmaları engellenmemeli, engelleyenler hakkında işlem yapılmalıdır.
Darbeciler başarılı olsalardı yok sayacakları adil yargılama kuralları, darbeye kalkışan terör örgütünün mensubu olduğu iddia edilenler hakkında eksiksiz uygulanmalıdır. Bu, hukuk devleti olmanın vazgeçilmez şartıdır.
Yapılan soruşturmaların şaibesiz olması ancak böyle sağlanabilir ve ancak bu şekilde halkımızın tamamı, açılacak davaların ve verilecek hükümlerin önceki dönemdekinin aksine birer kumpas olmadığına inanabilir.
Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye’nin bütün Baroları olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, kamu kurumlarına, polis, asker ve sivil vatandaşlarımıza yapılmış bu saldırıyı; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak ifadesini bulan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz.
Bu terör örgütünün yıllar içerisinde sinsice verdiği ve en sonunda kanlı darbe teşebbüssüyle yol açtığı büyük zararı hep birlikte gidereceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Öte yandan unutulmamalıdır ki, bu hain darbe girişimi vatandaşlarımızın bir bütün olarak karşı durması sonucunda püskürtülmüştür. Bundan sonra her vatandaşımızın, özellikle her siyasetçinin ve kanaat önderinin ayrıştırıcı ve halkı birbirine düşürmeye yönelik provokasyonlara karşı her zamankinden daha dikkatli olması gereklidir.
Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hukukun üstünlüğünden, Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerinden, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden ve bunun güvencesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesinden; adil yargılanma hakkının temel şartı olan yargı bağımsızlığından ve bağımsız savunmadan yana mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türkiye Barolar Birliği ve Tüm İl Baroları