YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin İPTALİNE ilişkin 06.05.2019 tarihli kararı nedeniyle aşağıda imzası olan Barolar tarafından açıklama yapmak gereği duyulmuştur:
YSK’nın kısa kararından ve kamuoyuna yansıyan bilgilerden seçimin iptalinin usulüne uygun olmadan oluşturulan seçim kurulları nedeniyle alındığı anlaşılmaktadır. 298 sayılı Yasanın 23. Maddesi ile YSK’nın sandık kurullarının oluşumuna ilişkin 135 sayılı Genelgesinin 4. Maddesinde 298 Sayılı Yasaya atıfta bulunmak suretiyle “…İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22’nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimseler arasından tamamlanır (298/23).” denmektedir. Yani seçim kurullarının oluşumunda seçime katılan siyasi partilerin bir müdahalesi bulunmamaktadır. Kaldı ki, YSK’nın benzer şekilde Bursa Mustafa Kemal Paşa İlçesi seçimlerinde; seçim kurullarının 02.03.2019 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, sandık kurullarının usulüne uygun olmadan oluşturulduğuna ilişkin tam kanunsuzluk iddiasının REDDİNE karar verilmişken, bir başka seçimin bu gerekçe ile İPTALİNİ HUKUKİ VE VİCDANİ olarak kabul etmek ve düşünmek mümkün değildir.
Ülkemizin uzun ve sıkıntılı demokrasi tarihinde edinilen tecrübeler, yasa kuralları ve seçim kurullarının uygulamaları ile oluşan ve yerleşen tüm uygulamalar, teamüller ve ilke kararları ile içtihatlar adeta yok sayılmıştır. Halbuki bütün bunların tamamı seçimlerin sağlıklı işlemesi, millet/seçmen iradesinin şaibesiz bir şekilde sandığa yansıması içindir. Ancak YSK kararı ile tüm bu birikim bir yana atılınca, artık seçmenin seçim sonuçlarına ilişkin kuşku ve endişeleri artacağı gibi sandık kurulu başkan ve üyeleri de hep potansiyel suçlu gibi görülecektir. Demokrasi, öncelikle halkın iradesi ile şekillenen seçim sonuçlarına saygı duymakla mümkündür. YSK şeklin ikincil sayılması gerektiğini, esas olanın milletin ve seçmenin iradesi olduğunu bir çok kararında olduğu gibi “mühürsüz oyların geçerliliğine ilişkin karar”ı ile de göstermiştir. Hal böyleyken tüm demokrasi birikimimizi kültürümüzü ve yıllardır tüm seçimlerde oluşan içtihatları yok sayarak alınan bu karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef KARA BİR LEKE olarak yerini alacaktır. Açıklamamız ilkesel olup, amacımız hukuksuzluğun kabul görülürlüğüne karşı herkesi hukuk ve adalet temelli demokrasiye sahip çıkmak ve savunmaktır.
Bu sürecin İstanbul ve Ülke genelinde sağduyu ve demokratik kurallara uygun bir şekilde sonuçlanmasını diliyor, kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.
ADANA BAROSU
ARTVİN BAROSU
AMASYA BAROSU
ANKARA BAROSU
AYDIN BAROSU
ANTALYA BAROSU
BALIKESİR BAROSU
BARTIN BAROSU
BATMAN BAROSU
BOLU BAROSU
BİLECİK BAROSU
BURSA BAROSU
BURDUR BAROSU
ÇANAKKALE BAROSU
DENİZLİ BAROSU
DİYARBAKIR BAROSU
DÜZCE BAROSU
ESKİŞEHİR BAROSU
GAZİANTEP BAROSU
GİRESUN BAROSU
HATAY BAROSU
ISPARTA BAROSU
KASTAMONU BAROSU
KIRKLARELİ BAROSU
KOCAELİ BAROSU
İSTANBUL BAROSU
MANİSA BAROSU
MERSİN BAROSU
MUĞLA BAROSU
MUŞ BAROSU
NİĞDE BAROSU
ORDU BAROSU
OSMANİYE BAROSU
SAMSUN BAROSU
SİİRT BAROSU
SİNOP BAROSU
ŞANLIURFA BAROSU
ŞIRNAK BAROSU
TEKİRDAĞ BAROSU
TRABZON BAROSU
TUNCELİ BAROSU
YALOVA BAROSU
ZONGULDAK BAROSU
VAN BAROSU