Demokrasi ve Milli Birlik Günü
Milli İrade; geçmiş ve gelecek birlikteliğinin istikamet haritasını vermektedir
Türk demokrasi tarihi birçok badirelerden geçerek olgunlaşma aşamasına doğru yol almaktadır. Demokrasinin ana omurgasını oluşturan “milli iradenin”, “seçmen iradesinden” çok daha fazla değer, kültür ve motivasyon içerdiğinde duraksama yoktur. Milli iradenin; “milletin başlıca hasletleri, özellikleri, gelenekleri, kodları ve ufkuyla yoğrulmuş, “milletin ve devletin istikamet” niyetinden ibaret olduğunu söylemek mümkündür.
Demokratik işleyiş, temel haklar ve özgürlükler kataloğunun yanı sıra, bireysel ve toplumsal var olma sürecidir
Demokratik işleyiş kavramı için;
“Sandığa gitmeden, hatta sandıktan çıktıktan sonra” da, yetkili anayasal güçlerce gerçekleştirilecek plan ve faaliyetlerle, bunların denetlenmesiyle, sivil toplum yapılarının çeşitlenmesi, örgütlenmenin önünün açılması, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin serbestiyetiyle, fikir açıklama ve düşünce özgürlüklerinin “esas” olduğunun kabulüyle birlikte geniş bir sosyal-sivil platforma zemin oluşturduğu da belirtilebilir.
Tezimiz (1)
Demokrasiye yönelik her kastı cürüm, her müdahale, temel hak ve özgürlüklere ve dahi, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğüne vurulmuş bir darbedir.
Elbette, milli bağımsızlık umdemiz, ulusal varlığımızın baki olduğu inancımız, bağımsızlık idealimizin canlı tutulması, moral motivasyon ve geleneksel değerlerin korunması; kayıtsız şartsız milli egemenlik ilkesinin hayat bulması, “cumhuriyetimizin ilelebet payidar olacağı” yeminimiz; bizi diri tutan, bizi bir tutan, temelimizdir.
Tezimiz (2)
Özellikle çok partili sürece girildikten sonra, sürecin inkitaya uğraması, sürecin şekillendirilmesi, ülkenin istikamet tutturması gibi saiklerle, askeri müdahaleler, darbeler ve girişimleri devlet yaşamında çok sık olduğunu söyleyebileceğimiz kadar “canlı yaşanmıştır, canlılığını muhafaza etmiştir”. Ancak, darbelerden sonra binlerce insan kaybolduğu gibi, cezaevlerinde eziyet görmüştür; işsiz kalmıştır. Sebep; ideolojik olarak taraf olmalarıdır; fikirseldir çoğu kez de.
Darbe Terörü bir nesli yok etmeye matuftur
15 Temmuz 2016 akşamı, güneş, utancından erken batmıştır.
15 Temmuz 2016 akşamı, hainlik mesleğini icra edenler, her ne pahasına olursa olsun, PKK terörüne saldırmadıkları hınçla vatandaşlarına bomba ve kurşun yağdırmışlardır. Hainliği meslek edinmiş, FETÖ/PDY mensupları, emirlerini; memleket, vatan, demokrasi, cumhuriyet, hakkaniyet, adalet, şehadet mefkurelerinden değil; hainleşmiş bir edayla “gülen” bir şekilde uygulamışlardır.
Bu memleketin her karış toprağını yurt bilen, devletini asıl, kendisini asil bilen her vatandaşın yüreği, her yere düşen vatandaşla beraber yere düşmüştür o akşam.
15 Temmuz 2016 akşamı; demokrasiye, bağımsızlığa, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu umdesine, cumhuriyete, aydınlanmaya, sosyal barıştan yana olanlara, sosyal devlet-sosyal toplum değerlerine bağlı olanlara, “aklı hür, vicdanı hür” olanlara; bu değerlere sahip çıkanlara, “vatan sevdalı” askerlerimize, polisimize, yargı camiamıza ve halkımıza, siyasi partilerimize ve siyasi partilerimizin Sayın Genel Başkanlarına, Bakanlar Kuruluna, Sayın Bakanlar ve Sayın Başbakana, Cumhurbaşkanlığı makamına, Sayın Cumhurbaşkanına, Türkiye’ye, kastedilmiştir.
Millet, devletin kuruluş teorilerinden en kapsamlısı olan “toplumsal sözleşmesine” sadık kalarak, devleti kuran milli iradesini, devleti kurtarmak, memleketi kurtarmak, vatanı kurtarmak amacıyla, silahların karşısına dikilmiştir.
Yere düşmüştür; ya şehit olup kalkmış, ya şehit olmaya kalkmıştır.
Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz kutlu olsun. Demokrasi Bayramımız kutlu olsun.
Tezimiz (3)
Şu unutulmamalıdır; “aklı hür, vicdanı hür nesiller, cumhuriyeti ilelebet payidar kılacaktır”.
Şehitlerimize Allah’ tan rahmet, yaralılarımıza şifa dileriz.
Av.İbrahim Kerem ERTEM
Zonguldak Barosu Başkanı