Basına ve Kamuoyuna

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen, ülkemiz de dahil olmak üzere en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olan  Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin kabul edildiği bugün, tüm dünyada ‘Çocuk Hakları Günü’ olarak kutlanmaktadır.

Çocuk haklarına dair sözleşme, ülkemizde, 27 Ocak 1995 tarihi itibariyle resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve ayrıca sözleşme uyarınca korunma ihtiyacı olan ya da çeşitli sebeplerden dolayı suça sürüklenen çocukların korunması, haklarının ve esenliklerinin kanun gücüyle güvence altına alınması için ülkemizde 2005 yılında  5395 sayılı  Çocuk Koruma Kanunu kabul edilmiştir.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, taraf devletleri, sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerden, hiçbir ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayrımlar dahil, hiçbir ayrım gözetilmeksizin, çocuğun üstün yararı da korunarak her çocuğa sağlamakla yükümlü kılmıştır.

Ancak, ne yazık ki, sadece kanunlar ve sözleşmelerle hak ve özgürlüklerin düzenlenmiş olması  yeterli olmayıp, düzenlenen hak ve özgürlüklerin uygulamada gerçekleşmesi için gereken koşulları sağlamak, altyapıyı geliştirmek, toplumumuzu da çocuklarımızın sahip oldukları hak ve özgürlükler konusunda bilinçlendirmek gerekmektedir. Bizlere düşen çocukların en temel hakkı olan yaşama ve gelişme hakkı başta olmak üzere, eğitim hakkı, görüşlerini serbestçe bildirme hakkı ve sözleşmede düzenlenen diğer tüm haklarına sahip çıkmaktır. Ülkemizde ve dünyada her gün açlıktan çocuklar ölmekte, birçok çocuk yiyecek ekmek dahi bulamamakta, ailelerinin maddi gücü bulunmadığında okula gidememekte, çocuk işçi olarak çalıştırılmakta, sokaklarda kalmakta ve ne yazık ki suça sürüklenmektedir. Çocuk haklarına yapılan ihlaller her geçen gün artmaktadır.

Hiçbir çocuk fiziksel ve psikolojik şiddete, ekonomik sömürüye maruz kalmamalı, çocuklarımıza, böyle bir durumla karşı karşıya kalmaları halinde kolluk ve idari makamlara başvurma imkanlarının olduğu bilincinin yerleştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Çocuklar uğradığı haksızlığa, sömürüye ve şiddete karşı sesini yükseltebilmeli, devletin ve kurumların yanında olacağını bilmelidirler. Unutmayalım ki çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak, onları bilinçlendirmek,  yaşam koşullarını geliştirmek hepimizin görevidir. Zonguldak Barosu olarak, çocuğun maddi ve manevi varlığına, haklarına karşı yapılan her türlü saldırının karşısında duracağımızı, hak ihlallerine karşı mücadele edeceğimizi ve takipçisi olacağımızı bildiririz.

                                                           ZONGULDAK BAROSU ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU